Kervan Yolda Düzülür

Ekonomik İslamilik Endeksi’ne göre ekonomi”, Acar Baltaş, Platin dergisi

Sessiz Dil (The Silent Language) isimli kitabıyla kültür üzerine temel çalışmalardan birini yapmış oldu.

Konu zaman yönetimi olunca Parkinson Yasasından bahsetmeden olmaz. Parkinson Yasası der ki “İş, tamamlanması için gereken süreyi dolduracak şekilde genişler.” Cyril Northcote Parkinson isimli İngiliz deniz tarihçisinin 1955 yılında The Economist’te yayınlanan bir makalesi işte bu tümceyle açılıyordu.

Bu düşünce o kadar beğenildi ki, makalenin yazarı Parkinson Yasası adlı bir de kitap yazdı.

edikodu güveni öldürür ve güven iletişimin temelidir. Güven eksikliğinden dolayı kendimizi ve fikirlerimizi yeterince ortaya koyamayız. Bu nedenle de sorumluluk ihtiyacı hissetmeyiz, sonuçlarla ilgilenmeyiz. Böyle bir yapıda da statü sembolleri güçlenir. Araba, telefon, makam, mevkii, unvan gibi statüyü gösteren semboller çok önemli hale gelir.

Türk kültüründe güven düşüktür. Güven iç gruplarla sağlanır. Bu paralelde iş hayatında da gruplar, ekipler oluşuyor; böylece de organizasyon içinde “çeteler” oluşuyor. Proje yönetimi pek çok birimin işbirliğini gerektirdiği için de başarılı olmak zorlaşıyor.

Mesele, iletişim eksikliği değil ilişki yönetimi. İletişimin yönetimindeki ego sorunu. Ekipler arasında güç savaşından dolayı, projelerde, departmanlardaki en zayıf halkalar proje ekiplerine verilir; bu da projelerin başarısız olması sonucunu doğurur.

Planlar, hemen sıkı çalışmaya dönüştürülmediği sürece sadece iyi niyeti gösterirler”.

Boys in the Boat adlı kitap da takım oyununun ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu kitap, Washington Üniversitesi kürek takımında yarışan ve 1936 Berlin Olimpiyatlarında şampiyon olmayı başaran 9 fakir yarışçıyı konu ediyor. Özetle Seattle kentinden çıkan bu 9 gencin bir ruhu ateşlediğini ve takım oyunu sayesinde başarılı olarak, Seattle’ın Amerika’nın en güzel şehri olmasına nasıl katkıda bulunduklarını anlatıyor.”