tr
Muriel Barbery

Kirpinin Zerafeti

Értesítsen, ha a könyv hozzá lesz adva
Ennek a könyvnek az olvasásához töltsön fel EPUB vagy FB2 formátumú fájlt a Bookmate-re. Hogyan tölthetek fel egy könyvet?
  • Aybəniz Həsənovaidézett7 évvel ezelőtt
    Uygarlık hâkim olunan şiddettir; primatın saldırganlığı üzerinde daima tamamlanmamış bir zaferdir. Çünkü bizler primattık, primat kaldık. Yosun üzerindeki birkaç kamelyadan haz almayı öğreniyoruz. Eğitimin tüm işlevi burada. Eğitmek ne demek? Türün itkisini başka yöne çelmek için yosun üzerindeki kamelyaları bıkıp usanmadan sunmaktır. Çünkü bu itki hiç durmaz ve hayatta kalmanın kırılgan dengesini sürekli tehdit eder.
  • Aybəniz Həsənovaidézett7 évvel ezelőtt
    Anlamak kolay aslında. Ters olan şey, çocukların yetişkinlerin nutuklarına inanmaları ve yetişkin olduklarında da kendi çocuklarını aldatarak intikam almalarıdır. "Hayatın bir anlamı vardır ve bunu da büyükler bilir" lafı herkesin inanmak zorunda kaldığı evrensel bir yalandır
  • Aybəniz Həsənovaidézett7 évvel ezelőtt
    Arzularını yitirmiş insanlar ihtiyaçlarıyla yetinmelidirler.
  • periidézett4 évvel ezelőtt
    , "Kim ki arzu eker, baskı biçer,"
  • chilanayjafarliiidézett4 évvel ezelőtt
    Ama yetişkinlerle bile kıyaslandığımda, çoğundan çok daha akıllıyım. Bu böyle. Ama bundan özellikle gurur duyuyor değilim; çünkü benim için hiçbir değeri yok. Ama kesin olan şu ki ben kavanozun içine girmeyeceğim. Gayet iyi düşünülmüş bir karar bu. Benim kadar zeki, derslerde bu kadar donanımlı, diğerlerinden bu kadar farklı ve çoğundan daha üstün biri için bile yaşam önceden belli ve ağlamak üzüntü veriyor: Yaşam saçmaysa eğer bu yaşamda parlak bir başarı göstermenin başarısızlıktan daha değerli olmadığını belli ki kimse düşünmemiş. Başarılı olmak daha rahat yalnızca. Üstelik bence aklı başında insana başarı acı verir; vasat zekâlar ise her zaman bir şeyler umar.
  • chilanayjafarliiidézett4 évvel ezelőtt
    Ailemin görüştüğü kişilerin hepsi aynı yolu tuttu: Gençliklerinde zekâlarını kârlı kılmaya, öğrenimlerini bir arpalığa çevirip limon gibi sıkmaya ve seçkin biri olmaya çabalıyorlar, sonra da umutlarının sonucunun niçin bu kadar nafile bir yaşam olduğunu şaşkınlık içinde sora sora ömürlerini tüketiyorlar. İnsanlar yıldızların peşinden koştuklarını sanırlar; ama sonları bir kavanozun içindeki kırmızı balık gibidir. Çocuklara yaşamın saçma olduğunu en baştan öğretmek daha basit olmaz mı diye kendi kendime düşünüp dururum. Bu, çocukluğun birkaç güzel ânını yok etse de yetişkinlikte önemli bir zaman kazancı olur; en azından bir travmadan, kavanoz travmasından kurtulmak ise cabası.
  • chilanayjafarliiidézett4 évvel ezelőtt
    Belli ki yetişkinler zaman zaman durup yaşamlarının nasıl bir facia olduğunu düşünüyorlar. Ama o zaman da bir şey anlamadan sızlanıp duruyorlar ve hep aynı cama çarpan sinekler gibi, çırpınıyor, ıstırap çekiyor, yıkılıyor, çöküyorlar ve kendilerini gitmek istemedikleri yere sürükleyen olaylar zinciri üzerine düşünüyorlar. Hatta içlerinden en zekileri bu sorgulamayı bir din haline bile getirirler: Ah şu burjuva yaşamının lanet olası değersizliği! Bu türün içerisinde, babalarının sofrasında yemek yerken, "Gençlik hayallerimize ne oldu?" diye kül yutmaz ve hoşnut bir havada soran kinikler vardır. "Uçup gitti, hayat dediğin serttir." Bu türden sahte olgunluk bilinçliliğinden nefret ediyorum. Aslında onlar da diğerleri gibi. Başlarına neyin geldiğini fark edemeyen ve ağlamak isterken sert şişko rolü oynayan yumurcaklar...
  • chilanayjafarliiidézett4 évvel ezelőtt
    Anlamak kolay aslında. Ters olan şey, çocukların yetişkinlerin nutuklarına inanmaları ve yetişkin olduklarında da kendi çocuklarını aldatarak intikam almalarıdır. "Hayatın bir anlamı vardır ve bunu da büyükler bilir" lafı herkesin inanmak zorunda kaldığı evrensel bir yalandır. Yetişkin olup da bunun yanlış olduğu anlaşıldığında artık vakit çok geçtir. Sır dokunulmadan kalır; ama kullanılabilecek bütün enerji de uzun süredir salakça faaliyetlerle saçılıp savrulmuştur. Geriye kalan ise kişinin kendi yaşamına hiçbir anlam bulamamasını maskelemeye çalışarak kendini uyuşturmasıdır. Üstelik kendini daha iyi ikna edebilmek için de kendi çocuklarını aldatır.
  • chilanayjafarliiidézett4 évvel ezelőtt
    "Kim ki arzu eker, baskı biçer,"
  • Aybəniz Həsənovaidézett7 évvel ezelőtt
    Ya edebiyat, ayna nöronları harekete geçirmek ve eylemin ürpertilerine az bedel ödemek için bakılan bir televizyonsa? Ya, daha kötüsü, edebiyat, ıskalanan her şeyi bize gösteren bir televizyonsa?
fb2epub
Húzza és ejtse ide a fájljait (egyszerre maximum 5-öt)