tr
Platon

Sokrates'in Savunması

Értesítsen, ha a könyv hozzá lesz adva
Ennek a könyvnek az olvasásához töltsön fel EPUB vagy FB2 formátumú fájlt a Bookmate-re. Hogyan tölthetek fel egy könyvet?
Felsefeden başka bir şeyle uğraşmayan ve son derece alçakgönüllü olarak bilinen Sokrates, yaşadığı çağda Yunan gençleri üzerinde oldukça büyük bir etki yaratmıştır. Bundan rahatsız olan dönemin egemenleri, Sokrates'i tanrılara inanmamakla, gençlerin ahlakını bozup, onları zehirlemekle suçlar. MÖ. 399 yılında, yetmiş yaşındayken bu suçlamalarla açılan davada yargılanan Sokrates ölüm cezasına çarptırılır.

Yazılı bir eser bırakmayan Sokrates'in yaşamı ve fikirleri, kendi dönemindeki düşünürler ve öğrencileri tarafından gelecek kuşaklara aktarılabilmiştir. Platon tarafından kaleme alınan Sokrates'in Savunması da bunlardan biridir. Platon Sokrates'in Savunması'nda, kurguladığı bir mahkemede Sokrates'e fikirlerini savunma hakkı verir.

Haksızca yargılananların her çağda çıkacağını unutmadan, herkesin yaşamında en azından bir defa okuması gereken bir eserdir Sokrates'in Savunması…
(Tanıtım Bülteninden)
Ez a könyv jelenleg nem érhető el
47 nyomtatott oldalak
Fordító
Tolga Eraslan
Már olvasta? Mit gondol róla?
👍👎

Benyomások

  • Tunc Okkanmegosztott egy benyomást7 évvel ezelőtt
    👍Érdemes elolvasni

  • fazilsayinturkmegosztott egy benyomást7 évvel ezelőtt
    👍Érdemes elolvasni

Idézetek

  • ytrewqidézett7 évvel ezelőtt
    büyük hem cins; ama büyüklüğünden dolayı ağır ve dürtülmek isteyen bir ata benzeyen devleti yerinden oynatmak için, Tanrı’nın musallat ettiği benim gibi bir atsineğinin yerine geçecek birini kolayca bulamazsınız. Ben, Tanrı’nın devletin başına sardığı o atsineğiyim ve her gün, her yerde sizi sıkıştırıyor, uyandırıyor, azarlıyor, sizi bırakmıyorum. Benim gibi birini kolay kolay bulamazsınız ve bu yüzden size, kendinizi benden yoksun bırakmamanızı salık veririm
  • ytrewqidézett7 évvel ezelőtt
    Biriniz çıkıp belki bana soracak, “Sokrates, seni zamansız bir sona götürecek bu yaşamdan utanmıyor musun?” Bunu soracak olana güzel bir yanıt verebilirim: “Yanılıyorsun dostum! Dürüst olan bir insan ölme ya da yaşama durumunu hesaplamakla uğraşmaz. Hesaplaması gereken, bir işi yaparken doğru mu yoksa eğri mi, insan olarak iyi bir insan olarak mı yoksa kötü bir insan olarak mı davrandığıdır.” Senin gözünde, onursuzluk karşısında düşeceği tehlikeyi umursamayarak, Truva’da düşen kahramanların ve hepsinden önce namussuzluğa karşı direnen Thetis’in oğlunun bir kıymetinin olmaması lazım. O, Hektor’u öldürme isteğiyle yanıp tutuşurken tanrıça annesi ona -yanlış bilmiyorsam- şöyle söylemişti: “Oğlum, eğer dostun Patroklus’un öldürülmesinin öcünü alır ve Hektor’u öldürürsen, sonrasında sen de öleceksin; çünkü Tanrı’nın yazgısı, senin için de aynı şeyi söylüyor.” Oysa o, bu uyarıyı dinledikten sonra, tehlike ve ölümü küçümseyerek, arkadaşının öcünü almadan namussuzca yaşamaktansa her şeyi göze aldı. “Yeter ki düşmanlarımdan öcümü alabileyim. Burada gemilerin yanında dünyaya gülünç bir yaratık ve toprağa bir yük olarak kalmaktansa bundan sonra hemen ölebilirim” diye cevapladı.
  • tamtersidézett5 évvel ezelőtt
    Sokrates’i, Kant: “Aklın İdeali”, Hegel: “Bir insanlık kahramanı, felsefesini yazmayan ama yaşayan gerçek bir filozof.” olarak tanımlar. Nietzsche ise tersine, onu; ölüm korkusu nedir bilmeyen, yaşayan biri olarak değil de salt akıl olarak ölen ve hayatın içgüdüsünden tamamıyla kopmuş bir “canavar” olarak, tasvir eder.

Könyvespolcokon

fb2epub
Húzza és ejtse ide a fájljait (egyszerre maximum 5-öt)