tr
Ömer Çelik

Hakk'ın Daveti Kur'an-ı Kerim Meali Ve Tefsiri – 5

Értesítsen, ha a könyv hozzá lesz adva
Ennek a könyvnek az olvasásához töltsön fel EPUB vagy FB2 formátumú fájlt a Bookmate-re. Hogyan tölthetek fel egy könyvet?
  • Abdulloh Ismoilovidézett4 évvel ezelőtt
    ir derviş, Hasan Basrî hazretlerinden bir şey istemişti. O da hemen ayağa kalkıp gömleğini çıkardı ve dervişe verdi.
    “–Ey Hasan, eve gidip oradan bir şeyler verseydin ya!” dediler. Hasan Basrî (k.s.) şöyle cevap verdi:
    “–Bir defâsında bir muhtaç mescide geldi ve; «Karnım aç!» dedi. Biz gaflet ettik, hemen yiyecek getirmedik. Onu mescitte bıraktık ve evlerimize gittik. Sabah namazına geldiğimizde bir de baktık ki, zavallı ölmüş. Kefenleyip defnettik. Ertesi gün, bir zuhûrat olarak, fakiri sardığımız kefenin mihrapta durduğunu ve üzerinde; «Kefeninizi alın, Allah kabul etmedi!» yazdığını gördük. O gün; «Bundan sonra bir ihtiyaç sahibini gördüğümde onu bekletmeyeceğim, hemen ihtiyâcını göreceğim» diye yemin ettim.” (Topbaş, Faziletler Medeniyeti, II, 308)
  • Abdulloh Ismoilovidézett4 évvel ezelőtt
    Beşir b. Akrabe (r.a.) şöyle anlatıyor:
    “Uhud günü Rasûlullah (s.a.v.) ile karşılaştım.
    «−Babam ne durumda?» diye sordum.
    «−Şehîd oldu, Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun!» buyurdu. Ağlamaya başladım. Beni aldı, başımı okşadı ve devesine bindirdi. Sonra da:
    «−Ben baban, Âişe de annen olsun istemez misin?» buyurdu. Ben de:
    «−Anam-babam sana fedâ olsun yâ Rasûlallah, tabiî ki isterim!» dedim.
    Şu anda saçlarım ağardığı halde, Rasûlullah’ın mübârek elinin değdiği yerler hâlâ siyah kalmıştır.” (Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, VIII, 161; Ali el-Mütteki, Kenzu’l-ummâl, XIII, 298/36862)
  • Abdulloh Ismoilovidézett4 évvel ezelőtt
    Birincisi; Rasûlullah (s.a.v.), ana karnında altı aylık iken babası ölmüş, dünyaya yetîm olarak gelmişti. Altı yaşına kadar onu annesi şefkatle büyüttü. Annesinin vefâtından sonra sekiz yaşına kadar dedesi Abdulmuttalip onu istisnaî bir muhabbetle yetiştirdi. Dedesinin ölümünden sonra, amcası Ebû Talib onu himâyesine aldı. Gerçek bir baba gibi onu muhabbetle koruyup kolladı. Hatta nübüvvetten sonra bile bütün Kureyşi karşısına alarak, göğsünü on sene kadar yeğeni için siper etmişti. İşte bunlar, o Yetîm hakkında ilâhî himâye ve barındırmanın beşer planında bir tecellisinden başka bir şey değildi. Dileseydi onu sahipsiz bırakıp hebâ edebilirdi. Fakat merhamet etti, onu sadefinde saklı dürr-i yetîm gibi tertemiz büyütüp yetiştirdi.
  • Abdulloh Ismoilovidézett4 évvel ezelőtt
    Âhirette ise Efendimiz cennetin en güzel yerinde, Makâm-ı Mahmud’da olacaktır.
  • Abdulloh Ismoilovidézett4 évvel ezelőtt
    (Allahu Ekber) diyerek tekbir getirmiştir. Bu sebeple Duhâ’dan Nâs’a kadar sûrelerin peşinden (Allahu Ekber) veya
    (Allahu ekber lâ ilâhe illâhu vallahu ekber) diyerek tekbir getirmek sünnet olmuştur. (bk. Hâkim, el-Müstedrek, III, 344)
fb2epub
Húzza és ejtse ide a fájljait (egyszerre maximum 5-öt)